1. GÜN: 14.06.2017

TRABZON – MENÇUNA ŞELALESİ – MAÇAHEL

Trabzon havalimanına vardığımızda havalimanında bekleyen aracımız ile Artvin’e doğru yol alıyoruz. Arhavi içinden geçerek Kamilet vadisindeki Mençuna şelalesine uğruyoruz. Şelale için yaklaşık 30 dakikalık çıkışı göze almalısınız. Göreceğiniz manzaranın yorgunluğunuzu alacağına eminiz. Hava güzel ise şelalenin havuzuna girme şansımız oluyor. Yine aynı patikadan dönüşe geçiyoruz. Aracımızla buluştuktan sonra 1830 metrelik Maçahel geçidine çıkıyoruz. Eğer hava açık ise neden ‘çukur bölge’ dendiğini kendi gözlerimizle görüyoruz. Fotoğraf molasından sonra pansiyonumuza doğru harekete geçiyoruz. Bugün birçok noktayı görmüş olarak Trabzon’dan Maçahel’e geçmiş oluyoruz. Dolu dolu geçen bu günümüzü isteyenlerle kısa yürüyüşle taçlandırıyoruz. Pansiyonumuzdan yukarı doğru çıkıp ormanın derinliklerine dalabilirsiniz. Tabi hava kararmadan dönmek koşuluyla.

Akşam yemeği öncesi Yoga pratiği yaparak yaparak günün yorgunluğunu üzerimizden atıyoruz. Uykumuz gelene kadar pansiyon muhabbetleri ile zamanımızı değerlendiriyoruz.

2. GÜN: 15.06.2017

CAMİLİ KÖYÜ – MARAL ŞELALESİ

Saat 06.30 da kalkarak 07-08.30 Yoga pratiği seansı ile açılıp kendimize geliyoruz.

Yoga sonrası acıkan bedenlerimizi güzel bir yöresel kahvaltı ile mutlu ediyoruz. Ardından Türkiye’nin tek kırımdan dökülen en yüksek şelalesi olan 63 metrelik Maral Şelalesi’ne doğru hareket ediyoruz. Hava ve grup şartlarına göre rehberiniz bu günün yürüyüş süresini uzatıp kısaltabilecektir. Yarım saat yürüyüş mesafesi kalana kadar şelaleye araçla gidilebiliyor. Uzun yürüyüş isteyenleri çıkarken değil de geri dönüşte yürütüyoruz. Şelaleyi gördüğümüz ilk yerde bir seyir terası var ve burada daha aşağı inmek istemeyen misafirlerimiz oturabiliyorlar. Aşağı iniş oldukça dik ve dikkatli bir şekilde inmek gerekiyor.

Çoğunlukla korkuluklu merdivenler olan inişte grup olmanın verdiği faydalardan yararlanıyoruz. Herkes birbirine yardım ediyor. Şelalenin altında soyunma kabinleri mevcut. Cesaretli olanları, aslında soğuk olmayan ama çok yukarıdan döküldüğü için rüzgarın etkisiyle soğuyan suya davet ediyoruz. Başka bir yerde yakalayamayacağınız bu güzelliği kaçırmamanızı öneriyoruz. Yaşadığımız bu deneyim ile soğuyan bedenlerimiz, indiğimiz o dik patikayı çıkarken ısınıyor. O yürüdüğümüz patika ve merdivenleri yapan amcanın akrabalarının işlettiği seyir terasında dinlenme ve çay molasından sonra araca doğru geri yürüyoruz. Dönüşte araçla devam ederek Camili Köyü‘nü, sınır kapısını ve tarihi ahşap camisini görme fırsatı buluyoruz. Yine yorucu ama bir o kadar da zevkli ve çeşitli deneyimlerle dolu bir gününü hava şartları müsait ise Efeler deresi kıyısında Çam ormanı içinde nefes ve meditasyon çalışması ile taçlandırıyoruz.

Ardından pansiyonumuza geri dönüyoruz. Akşam yemeği ve sonrasında bir meditasyon ya da hocamızın belirleyeceği kısa bir yoga seansı bizleri bekliyor.

3.GÜN: 16.06.2017

FINDIK YAYLASI – İNDATSVİNDA GEÇİDİ – NAÇADİREV GÖLÜ

Sabah yine 06.30 da kalkarak kendimizi yoga seansına hazırlıyoruz. Kahvaltı sonrası bir başka boyut için araç ile 45 dakika kadar giderek, sabitleştirilmiş orman yolundan Fındık Yaylasına varıyoruz. Hava açık ise Batum şehri ve Karadeniz’i görebildiğimiz bu şahane yayla manzarasında nefes çalışmamızı ve meditasyonumuzu yapıyoruz. Yaylada vakit geçirdikten sonra daha da yukarı çıkarak İndastvinda Geçidi’nde araçtan inerek yaylanın manzarasını yaklaşık 500 metre daha yukarıdan görüyoruz.

Bitti mi?
Hayır!
Buradaki molamızdan sonra Naçadirev gölüne çıkıyoruz. 2750 metredeki göle girmek cesaret ister bu mevsimde, Ama buraya kadar gelmişken buz gibi suya dalmamak olmaz. Tekrar aynı rotadan aşağı inerek istediğimiz yerde araçtan iniyoruz ve pansiyonumuza kadar yürüyüş yapabiliyoruz. Artık kaldığımız pansiyonun birer misafiri değil çocuklarıyız.

4.GÜN: 17.06.2017

SERBEST GÜN YA DA GORGİT YAYLASI YÜRÜYÜŞÜ

Sabah yogamız sonrası günü dinlenerek geçiriyoruz. İsteyenler pansiyon etrafında yürüyüş yapabilirler. Rehberiniz rahat durmayacağından dolayı onu başka bir taraflara yürüyüş yapmak için ikna edebilirsiniz. Bugünü serbest bırakmamızın sebebi hava şartlarından dolayı kötü bir gün olduğunda o günü ertelemek gerektiğinden gün kaybımız olmasın diye. Eğer turumuz boyunca hava güzel giderse bu günü alternatif bir program ile rehberiniz süsleyecektir. Akşam da hava durumu nasıl olursa olsun yogamız ile günümüzü sonlandırıyoruz.

5. GÜN: 18.06.2017

BORÇKA KARAGÖL – TRABZON DÖNÜŞ

Sabah aynı program sonrası eşyalarımızı araca yükledikten sonra Maçahel’e veda ederek dönüş yolu üzerindeki başka güzelliğe Borçka Karagöl’e doğru harekete geçiyoruz. Heyelan gölü olan Karagöl’ün etrafını yaklaşık 40 dakikalık bir yürüyüş ile dönüyoruz. Uygun bir yerde göl kenarında ağaçlar altında turun en son yogasını yapıyoruz. Gölü her açıdan görme fırsatını bulacağımız bu yürüyüş sonrası aracımızla buluşarak Trabzon’a doğru yol alıyoruz. Süper geçen 5 günlük rehabilitasyon sonrası artık dönüş vakti. Trabzon’dan İzmir’e direk uçak ile evlerimize dönüyoruz.

TUR FİYATINA DAHİL OLAN HİZMETLER
• Profesyonel doğa ve gezi rehberliği
• Profesyonel Yoga eğitmenliği
• Tüm ara ulaşımlar
• Tam pansiyon 4 gece konaklama

TUR FİYATINA DAHİL OLMAYANLAR
• Kişisel harcamalar
• İzmir-Trabzon uçak bileti
• Konaklama yerinde alınan ekstralar
• Dahil hizmetlerde belirtilmemiş harcamalar

Tur Fiyatı : 1.200 TL + KDV
Single Oda Farkı : 200 TL (4 gece 5 gün için)
Konaklama Yeri : Bumbulay Pansiyon
http://www.bumbulay.com/

Haziran ayına kadar taksit imkanı vardır.
Kesin kayıt için 400 TL kapora yatırılması gerekmektedir.

Ayrıntılı bilgi ve kayıt için : 0 232 520 14 07 – 0 531 364 20 56

Anadolu’nun en yeşiline teslim olmaya, yeşille bir olmaya, tazelenmeye, şifalanmaya gidiyoruz..
Öyle lafta filan degil gerçekten bulutların üzerinde meditasyon yapmaya, bu büyüleyici doğayı hücrelerimize işlemeye, huzura var mısın?

Melis Karacasulu